Mesleğe 12 yaşında bir demircinin yanında çırak olarak başlayan Denizalp, yıllar içerisinde mesleğini geliştirip çok ileri bir noktaya taşımayı başardı…
Demircilikle başladığı iş yaşamında alüminyum ile tanışarak bu doğrultuda devam eden Denizalp ilk iş yerini bugün Güney Kıbrıs’ta kalan Larnaka’da, köyü Beşevler’de kurdu…
Kendi iş yerinde çalışmasının yanı sıra bir de İngiliz üstlerinde iş bulan Denizalp, iyi bir kazanç sahibi olmaya başladı. Ancak 1974’deki Barış Harekatı sonrasında Kuzey’e göç eden ve Aslanköy’e yerleşen Denizalp, burada yeniden askeri üstlere girmek istese de bunda başarılı olamadı. Aslında bu işe girememesi kendisi için şimdi baktığı zaman çok daha iyi oldu… Çünkü Aslanköy’de kendi iş yerini açan Denizalp, bir süre sonra iş hacmini genişletti ve Lefkoşa’ya taşındı. Zaman içerisinde adım adım işlerini ilerleten Kamber Denizalp, bir süre sonra alüminyum sektöründe Denizalp markasını yaratmayı başardı.
Sektör içinde bir marka yaratan Denizalp, ortaklarıyla yaşadığı tartışma nedeniyle bir süre önce Alu Denizalp Alüminyum ismiyle kendi şirketini kurdu. Burada, aile fertleriyle birlikte, bıraktığı noktayı daha ileri taşımayı başaran Denizalp’in en büyük dayanağı iki oğlu, kızı ve gelinleri… Kamber Bey, onlarla birlikte bugün sağlam bir çatı altında iş yaşamına devam ediyor…
Gelişmeleri yakından takip eden bir kişiliğe sahip olan Kamber Denizalp’i, iş stresinden uzaklaştıran zevklerinin başında avcılık geliyor… Kamber Bey, aslında avcılığında daha çok mangal kısmını seviyor…
Demirci çıraklığıyla başlayan iş yaşamı
“1955 yılında Limasol’a bağlı Beşevler köyünde doğdum. Evli ve üç çocuk sahibiyim… İki oğlum bir kızım var bir de torun sahibiyim” girişinin ardından iş yaşamına nasıl atıldığından başlıyoruz sohbetimize.
“Babam Ağrotur İngiliz üslerinde işçi olarak çalışıyordu. Beni de 12 yaşındayken demircinin yanında çıraklığa gönderdi. Demir doğramayla başladık sonra da ilerleyen zamanlarda alüminyumla tanıştık. 2-3 yıl burada çalıştıktan sonra köyümde demir doğrama işleri yapan küçük bir atölye kurdum kendime. Köydeki evlerin kapı ve pencerelerini yapıyordum. 1970’li yıllarda da bu işe devam ederken Ağrotur İngiliz üslerinde işe girdim. Burada da uçak sanayi üzerinde çalıştım 1974’e kadar. Üstlerdeki işimiz öğleye kadardı. Bu nedenle kendi işimi etkilemedi. Hafta sonlarında ve öğleden sonraları kendi işime devam ediyordum. O zamanlar ayda 25-30 lira kazanırdı hemen hemen herkes ama biz üstlerde ayda 80 lira alırdık. O nedenle cazipti.”
1974 sonrası yepyeni bir hayat
1974 yılında yaşanan Barış Harekatı sonrasında Güney Kıbrıs’ta kalan Beşevler’den Kuzey’e Aslanköy’e yerleşti Kaber Denizalp ve ailesi… Ama bu kez İngiliz üstlerine giremedi… Hal böyle olunca tüm gücünü mesleğine verdi…
“1974 sonrasında Aslanköy’e yerleştik. Bu arada eksik askerliğim vardı onu tamamladım ve sonrasında Aslanköy’de Rum’dan kalma yol üzerinde 20 - 30 metrekarelik bir demirci atölyesi verdiler ve burada yeniden çalışmaya başladım. Bu arada biz Ağrotur’dan ayrılırken bize “siz Dikelya’ya müracaat ederseniz size orada iş verilebilir” dendi… Teşebbüs ettim ama olmadı… Ben de daha fazla üzerine düşmedim… Şimdi geriye baktığım zaman, “iyi ki de düşmemişim” diyorum. Ben Aslanköy’de demir doğrama ve kaynak işlerine başladım. Bir süre işi daha büyütebilmek için Lefkoşa’da Kemal Aşık Caddesi’nde bir atölye açtık ve demire ek olarak burada alüminyum işine de başladık. O zamanlar şirketimiz yoktu… 1987 yılında Denizalp isimli şirketimizi kurduk… Bir fiil çalıştım uzun süre. Harptan çıkmış bir ülke vardı, daha çok tamirat işleri yapıyorduk. Ama 1980’lerde yeni yapılar başlayınca bizlerin de işleri artmaya başladı. Bunun da etkisiyle yıllar içinde işlerimizi sürekli büyüttük. 1990-1993 yılları arasında bu kez bir boya tesisi kurduk. Alüminyum bu zamana kadar sadece metal renkteydi daha sonra renkliler de çıkınca biz de müşterilerimize bunu sunabilmek için bu tesisi kurduk. 2000’li yıllarda da ahşap görünümlü alüminyumlar çıktı. İtalya’dan bu iş için tesis getirdik ve bunu yapmaya başladık. 2005’te de panel kapı için tesis kurduk ve çok iyi çalıştırdık. Kendimizi sürekli yeniledik ve büyüttük. Teknolojiyi takip etmek zorundaydık… Alüminyum bu ülkede eğer bu noktaya gelmişse, benim dünyadaki değişiklikleri takip etmemden kaynaklanıyor.”
“Basamakları adım adım çıktık”
Kamber Denizlap deyim yerindeyse bir çırpıda iş yaşamını özetledi ama bu kadar kolay mıydı buy gelişimi yakalamak…Biraz daha detay bilgiler alıyoruz…
“1974’ten sora Türkiye’ye devamlı gidip gelmeye başladım. İlk kontakları hep Türkiye’de yaptım. 1985 yılında sonra hep fuarlara katılmaya başladım. Özellikle de İtalya’ya çok gittim. Zaten daha çok kurduğumuz sistemler İtalyan markalarıydı. O nedenle bir çok iş bağlantısı yaptık. İngiliz üstlerinde de çalıştığım dönem İngilizcemi anlaşabilecek noktaya getirdiğim için bu fuarlarda pek zorluk çekmedim. İşimizi çevirebilecek kadar İngilizce’ye sahip olduğum için bu noktalarda zorlanmadım. Hiç yatırım yapmada tereddüdüm olmadı… Her kurulan tesis büyük rakamlardı tabii… Uzun hesaplar, incelemeler yapıp da bu tesisleri kurduk. Yaptığım tüm işlerin tutacağını biliyordum, benim mesleğim olduğu için neyin tutup tutmayacağını çok iyi biliyordum. O nedenle tüm yaptığım yatırımlar faydamıza oldu. Bir anda zaten kurulmadı bu tesisler… Adım adım basamakları tek tek çıktık.”
İşçilikten patronluğa
“Bir fiil çalışıyordunuz, ne zaman artık ofis işlerine terfi ettiniz?” sorusuyla sohbetimize devam ediyoruz.
“1987’de Denizalp’i kuran kadar 5-10 kişi çalışırdık ama şirketi kurduktan sonra bir de alüminyum satışı işlerine başladık. Sadece üretim değil, dışarıdan getirip satmaya da başladık. İş hacmi büyüyüp, çalışan sayısı da artmaya başlayınca ben artık ofis işlerini takip etmeye başladım. 2005 yılında yüz personeli geçmiştik artık. Personelin yatırımıdır, işlerin takibidir derken biz artık ofiste çalışamaya başladık.
Denizalp’ten Alu Denizlap’e
Kamber Denizalp ömrünü verdiği şirketinde ortaklarıyla arasında husumet doğunca yepyeni bir şirketle işlerine devam etti. Ama 43 yıllık tecrübeyi de yanında taşıdı…
“Bugün 43 yıllık bir tecrübe 38 senelik bir faaliyetten bahsediyoruz artık. Binlerce inşaata alüminyum yaptık. İnsanların bize güvenmesi en büyük sermayemiz oldu. Bir müşterimiz bize yeni bir müşteri daha getirdi. Bu nedenle halkın güveni çok önemliydi. Bu süreçte halkımızın desteğiyle bugünlere geldik. 2009 sonuna kadar Denizlap olarak götürdük şirketimizi ama bu tarihten sonra ortaklarımızla aramızda oluşan anlaşmazlık bizi yeni bir şirket kurmaya itti. 2010 yılında Alu Denizlap’i kurduk. Denizalp’te birlikte çalıştığım 15-20 ustayla birlikte burada çalışmaya başladık. Ta Kemal Aşık caddesindeki atölyemizde çalışanlar yine bizimle birlikte burada çalışıyorlar. Şimdi iki oğlum ve bir kızım ile iki de gelinim sayesinde burada işlerimize devam ediyoruz.
Daha önce çalıştığımız firmalarla çalışmaya devam ediyoruz. Bunun yanında 5-6 ay önce SAPA isimli Belçika menşeli bir firmanın bayiliğini aldık. Çok yüksek kaliteli ürünler sunuyor bize. Dışarıda ısıyı içeriye vermiyor, içeridekini dışarıya bırakmıyor. En lüks araba markasını düşünün, SAPA da alüminyumun en lüksü…”
“Bence herkes bildiği işi yapmalı”
Kamber Denizalp’e hiç başka bir girmeyi düşünüp düşünmediğini soruyoruz… “Başka dallara da elbette ki atılabilirdik ama sadece bildiğim işi yapmak istedim. Hiç başka bir işi yapmayı düşünmedim. İşte 2004’lü yıllarda çok insan inşaat işine girdi bakın sonuç ne oldu? Bence herkes bildiği işi yapmalı.”
Aslanköy’de başlayan aşk
Ve yine sohbetin sonuna geliyoruz… Yeterince iş konuştuk… Biraz da özel hayat… Her zamanki gibi eşiyle nasıl tanıştığını sorarak başlıyoruz bu konuya…
“1974’te göçmen geldik ve Aslanköy’e yerleştik. Eşimin ablası da Aslanköy’de oturuyordu. Ablasına gelip giderken tanıştık ve yaklaşık 35 yıllık bir evliliğimiz vardır. Şirketi kurana kadar evdeydi eşim, ama şirketi 1987 yılında kurduktan sonra devamlı suretle bizimle birlikte çalıştı. Özellikle Kemal Aşık caddesindeki işyerinden sanayi bölgesindeki fabrikaya taşındığımız süreçte eşim orada kaldı ve müşterilerimizi fabrikaya yönlendirdi.
Müşteri Memnuniyeti
Sahip olduğu tüm kaynakları müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini en üst seviyede karşılamak amacıyla kullanan ALU Denizalp, bu hedefle şehrin kültürel, tarihsel, coğrafi ve sosyal dokusu ile uyumlu projeler geliştirmekte ve daima çağının gereklerini maksimum düzeyde karşılayan yaşam alanlarını hayata geçirmektedir.
Tüm projelerinde en ileri teknolojileri, en kaliteli malzemeleri ve en doğru çözüm ortaklarını kullanan ALU Denizalp, özenle uyguladığı mimarlık ve mühendislik hizmeti sayesinde; konforlu, korunaklı, özenli, prestijli ve “içinde yaşamaktan onur duyulan” yaşam alanları inşa etmektedir. ALU Denizalp, bugün tüm bu çalışmalarının karşılığını %100 müşteri memnuniyeti olarak geri almanın ve hayata geçirdiği yaşam alanlarının değerli otoriteler tarafından plaketlerle ödüllendirilmenin de gururunu yaşamaktadır.
Yeni Organize Sanayi Bölgesi, 21. Sok. No:43,
Lefkoşa /